Duygu Cindoruk & Burcu Canbay // Mimar
26 Şubat 2016

Ana teması tesadüfler olan iki ilginç hikaye daha… Eski iş arkadaşları seneler sonra Bodrum’da yeniden buluşur ve ortak olurlar. Duygu ve Burcu’nun zevkli dükkanları Ditto’ya konuk olduk.
Bodrum bize göre büyük evler yapmasın, biz küçülelim. 2 oda, açık mutfak, küçük yatak odaları aslında hepimize yeter. Çünkü neredeyse 8 ay bahçede yaşıyoruz.

İki kişiyle röportaj yaparken ilk akla gelen soru şu oluyor: Yollarınız nasıl kesişti? 

Burcu: Bizim yollarımız 17 sene önce kesişti. Aynı yerde çalışıyorduk. O zaman da aynı buradaki gibi yan yana masalarda oturuyorduk.

Duygu: Sonra 2013’ün Eylül’ünde benim Bodrum’a taşınma olayım ortaya çıktı.

Nasıl çıktı?

Duygu: Çok ani! Aslında küçük yerde yaşamakla ilgili hayalim yoktu. Şehir insanıydım. 20 senedir İstanbul Moda’da yaşıyordum. Fakat annem ve babam taşınmaya karar verdiler. Ben çok üzüldüm. Eşim de bana dedi ki, “sen en iyisi git, onları yerleştir, sonra dön.” Uçak bileti aldık. Hemen ertesi gün bir arkadaşımızın evine davet edildik. Bahçeli bir evleri vardı. Kızım yanıma gelip dedi ki; “bizim neden bahçemiz yok, benim neden hamağım yok!”. Eve döndük. Gece 11 sularında Sinan Kafadar aradı. Çok sevdiğim bir mimar arkadaşım. Bodrum’da bir otel olduğunu, bu sene bitmesi gerektiğini ve bir mimar aradıklarını söyledi. Zaten annemleri götüreceğim için, gitmişken görüşürüm diye düşündüm. Hala aklımda yerleşmek falan yok. Görüşme sonunda işi kabul ettim! Ertesi gün çocuğu okula kaydettirdim ve ev buldum.

Bu kadar hızlısını ilk kez duyuyorum.

Duygu: Bir daha İstanbul’a dönmedim. Evi tuttuktan ve eşyaların yarısını attıktan sonra Bodrum’a yerleştik.

Burcu, sen hangi noktada dahil olacaksın?

Duygu: Şöyle; ben bu işi kabul edince, İstanbul’da bir arkadaşımı aradım. O da dedi ki Burcu da aynı proje için Bodrum’a gidiyor şu an!

Serendipity filmine döndü bu hikaye!

Burcu: Aynen. Ben de taşeron olarak aynı projede çalışıyordum ama o ana kadar birbirimizden haberimiz yoktu. Derken Bodrum’da buluştuk. Aslında benim biraz daha heyecanlı bir gelişim var. Bir adamın peşinden geldim! Erkek arkadaşım güneye inmek, buralarda yaşamak istiyordu. O sırada Bodrum projesi çıkınca, ben de evet dedim. Herkesin gönlü oldu.

Ve sonra Ditto’yu mu kurdunuz?

Duygu: Evet o yazın sonunda projeler bitti ve biz birlikte çalışmaya karar verdik.

Neler yapıyorsunuz? Birileri sizi niye aramalı?

Duygu: O birilerinin öncelikle bir evi olmalı. Ya da bir oteli, bir restoranı… Biz 25 yıldır zincir ve 5 yıldızlı otel şantiyelerinde ve A plus ev projelerinde çalıştık, dekorasyonlarını yaptık. Şunu yapıyoruz: kaba inşaattan girip bütün dekorasyonu ve yerleşimi gerçekleştirip, mobilya ve aksesuar seçimlerini ev/mekan sahibi ile birlikte yapıp; altyapıyı, tesisatı şekillendirip teslim ediyoruz. Kendi ekibimiz var. Özel imalat yaptırdığımız yerler var.

Burcu: Bunların hepsini yapıyoruz evet ama karşı tarafın isteklerine de bağlı aslında. Sırf çocuk odamı yenileyin ya da sadece perdelerimi dikin diyenler de oluyor.     

Duygu: Dekorasyon ve mekan yaratmakla ilgili her şeyi yapıyoruz diyelim.

Bir de burada çok cici bir mağaza yapmışsınız. Geçerken uğrayan oluyor mu?

Duygu: Kendi atölyemizde yaptırdığımız aksesuarlar var, doğadan topladığımız malzemelerle üretiyoruz. El yapımı seramiklerimiz İstanbul’dan geliyor. Bir üründen bir tane daha yok. Mobilyalar da İstanbul’dan geliyor. İtalya’dan gelen porselen hediyelikler var. Murano camlar var. Tablolar, el dokuması kumaşlar, gecelikler, örtüler, bebek battaniyeleri, amerikan servisler…

Yok yok. 

Burcu: Kendi sevdiğimiz her şey var.

Duygu: Evet, biz zaten 20-25 yıldır başkaları için çalışmıştık. Bu sefer kendimizi ifade eden bir showroom yaptık.

Sevgili Bodrum takipçileri için şöyle çok ufak bahçe/teras dekorasyonu tüyoları vermek ister misiniz? Malum önümüz bahar… 

Burcu: Çok iptidai bir portakal kasasını boyayıp, etrafına birkaç halat parçası dolayıp, içine renkli çiçekler ekip renkli bir köşe yaratabilirler mesela. Ya da eski emaye çaydanlıklarının içine renkli bahçe çiçekleri doldurabilirler. Evdeki eski kumaşlardan ya da eskimiş kazaklardan, bahçeye bir minder yapabilirler. İlk etapta bunlar geldi aklıma. 

Büyük şehirden gelenlerin Bodrum evleriyle ilgili büyük bir dertleri var, eşyaları sığdıramamak! Evler çok küçük. Ne önerirsiniz?

Duygu: Küçülsünler. Bodrum bize göre büyük evler yapmasın, biz küçülelim. 2 oda, açık mutfak, küçük yatak odaları aslında hepimize yeter. Çünkü neredeyse 8 ay bahçede yaşıyoruz.

Burcu: Ben de aynı şeyi önereceğim. İlk başta uyum sağlamak zor belki ama zamanla fazlalıkları verdikçe, buranın ihtiyaçlarına göre yaşamaya başlayınca çok rahatlıyorsunuz. Ben anca 1,5 senede anladım, azaldım ve şu an çok mutluyum.

Peki, tatmin ediyor mu sizi Bodrum’daki kazançlar? 

Duygu: Edecek zaman içinde.

Burcu: Çok yeniyiz. 1 ay olmadı daha kapımızı açalı ama umudumuz yüksek.

Nasıl sosyalleşiyorsunuz Bodrum’da?

Duygu: Ben genelde çocuk vesilesiyle sosyalleşiyorum. Çocuk doğum günleri favorim! Şaka bir yana; Rüzgarlı Bahçe’yi seviyorum. Gümüşlük’te kahvaltı etmeyi seviyorum. Bodrum Marina’da da Gemibaşı’na gidiyoruz sık sık.

Burcu: Dereköy yolundaki Keyifli’ye gidiyoruz. Birkaç kez Avlu’ya gittik…

Mekanların dekorasyonunu nasıl buluyorsunuz? Bana çoğu yer aynı geliyor. 

Duygu: Evet, zevkimi tatmin eden bir mekanla karşılaşmadım doğrusu. 

Burcu: Yazın Gölköy’deki yazlık mekanlar hoş olabiliyor, denizin üstünde. İskelede akşam yemekleri… 

Çok teşekkürler. Güzel bir söyleşi oldu. Okuyucular size nasıl ulaşabilir? 

Burcu: Web sitemizden, sosyal medya sayfalarımızdan. Biz de teşekkür ediyoruz. Yine bekliyoruz!

Yukarı Çık