Türkbükü sahilinde bu sezon, rengarenk bir çiçek gibi açan La Rica, şef Özlem Mekik’in uzun zamandır hayal ettiği yeni mekanı. TV programları, dergi editörlüğü, sayısız gurme etkinlik, eğitimler ve İstanbul’un yeme & içme & eğlence hayatına damgasını vuran Ziyade Fasıl’ın ardından büyük bir süprizle Bodrum’da karşımıza çıktı Özlem. Yarattığı İspanyol ve Türk melezi bu şef restoranı “kitsch” dekorasyonu ile hemen farkediliyor. Aslında mekanın yaratım sürecini şefin kendi ağzından dinlediğinizde her şey yerli yerine pek güzel oturuyor: “Mesela ben hep çok güzel bir kitaplığım olsun istedim ama hiçbir zaman ona sahip olamadım. Burada, kitapları ahşaba yapıştırdım. Canım sıkıldığında onları çevirip okuyabiliyorum! Çok güzel bir perde hazırladım. Normalde evlerde çiçekleri pencere önüne koyarsınız ve sonra da perdeyi çekersiniz, onları göremezsiniz. La Rica’da çiçekleri görmek istediğim için onları perdenin üzerine diktim. Kısacası bu mekanda her şey aslında bir varlığın doğuşu benim için. Hepimizin evinde kırılmış ,tek kalan tabaklar vardır, öyle değil mi? Ama restoranlarda hep önümüze takım gelir. Ben ne kadar toprak kabım, porselen tabağım, cam kasem varsa hepsini toplayıp La Rica’ya getirdim. Burada kullandığım her şey dönüşüme uygun, doğaya saygılı.”
Peki, La Rica ne demek diye soruyoruz ve tabii onun hikayesi de tüm romantizmiyle birlikte geliyor: “La Rica İspanyolca’da varlıklı kadın anlamına geliyor ama varlık benim için zenginlik ya da para değil. Hayattaki en önemli zenginlik bence; bilgi, birikim, deneyim ve yaşadıklarımız… İşte ben yeni mekanımda bunları sunuyorum misafirlerime.
Gelelim menü detaylarına; her ne kadar bir şef restoranı ile karşılaşacak olsanız da La Rica’da fine dining sunum göremeyeceksiniz. Masanız bir anda karman çorman bir hal alacak. O gün Özlem şefin elinden ne çıktıysa onları yiyeceksiniz özetle ve belki de bir sonraki gittiğinizde bayıldığınız bir mezeyi yeniden sipariş edemeyeceksiniz. Mekanda klasik bir meze dolabı yok. Onun yerine upuzun bir tezgah var ki Özlem buraya meze yatağı diyor. Masaya oturduğunuzda önce bir sangria ikramı yapılıyor. Hemen ardından da La Rica’yı tanıtan minik bir yazı okumanızı istiyorlar. Sonrasında sıra mutfağa geçerek mezeleri seçmeye geliyor… Özlem’in meze dolabı tercih etmemesi ile ilgili söyledikleri de çok tatminkar: “Çünkü ben misafirlerimi 2 gün önce yaptığım meze ile ağırlamak istemiyorum. Hangimiz evimizde misafir ağırlarken, onlar gelmeden yarım saat önce masayı kurup, mezeleri hazır etmez? Varsın köpoğlunu biraz sıcak yesinler… En azından bilecekler ki; o mezeyi sadece birkaç saat önce yaptım!”.
La Rica’nın plaj menüsü de oldukça zengin. 45 kişilik şezlong alanında da restoran kısmındaki dekorasyon özeni devam ediyor. Denize kurulmuş çiçekli salıncak bu yazın favori Instagram karesi olacağa benziyor! Şehirli insanın öze dönüş arzusunu bu mekanda hayata geçiren Özlem Mekik’in ellerinden yemek yemek ve bu samimi mekanı dostlarınızla doyasıya yaşamak için hemen rezervasyon yaptırın.