Nazlı Ferhan Sayıt // Genel Cerrah
01 Ekim 2017

Zor şartlarda, zor coğrafyalarda çalışmış bir cerrah; 39 yaşında hayatının aşkını bulur ve Bodrum’a yerleşir. Bolca kırılma noktası barındıran hayat hikayesinin küçük bir kısmını okuyacaksınız ama emin olun sonunda onunla tanışmaya can atacaksınız!
Sınırdayım, bir çok mahrumiyet içindeyim. Ve hayal ediyorum: “Deniz kenarında yaşamak istiyorum” diyorum mesela. İşte, değişmeye başladığımda istediğim her şey bir bir gerçekleşti.

Nereden geldiniz Nazlı Hanım buralara?

Ben Kahramanmaraş’ta büyüdüm. Sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazandım. Mezun olduktan sonra Sivas’ta bir ilçede pratisyen hekim olarak çalıştım. Uzmanlığımı da Eskişehir Osmangazi’de aldım. Mecburi hizmet için Iğdır’a gittim, orada 1 yıl kaldım. Ardından tayinle Antep’in Nizip ilçesine gittim. 4 yıl da orada çalıştım. Ben Nizip’teyken Suriye Savaşı çıktı. Çalıştığım ilçe de Cerablus’a 15 km mesafedeydi ve bütün yaralıların ilk getirildiği hastanedeydim. 3,5 yıl orada travma ve savaş cerrahisi yaptım. 2014’te artık bu yükü taşıyamayacağımı anlayarak istifa ettim. Ve İstanbul’a gittim.

Hızlı ve sert bir giriş oldu! Peki, İstanbul’da neler yaptınız? 

Özel sektörde çalıştım, Üsküdar’da. Yıllar sonra İstanbul’a dönmek keyifli oldu tabii benim için. Savaş ortamından da çıktığım için çok iyi geldi. Burada; Gümüşlük’te de yazlığım vardı. Yazları gelip gidiyordum. Bu gelişlerden birinde yıllar önce aynı hastanede çalıştığım kişiyle yeniden karşılaşıp çok kısa bir süre içinde evlendim!

Bir aşk hikayesi desenize… 

Aynen! 39 yaşında evlendim ben ve hayatta yapmam dediğim bir şeydi bu. Evlenmeyi asla düşünmüyordum.  Ama kalan ömrümü sevdiğim insanın yanında geçireyim diye toparlandım, geldim. Tabii ki ilk etapta iş bulamadım!

O kadar yoğun ve stresli bir çalışma rutininden sonra garipsemediniz mi hem Bodrum’u hem de işsizliği? 

Hem de çok! Bir anda sedanter bir hayat sürmeye başladım ama o süreyi de boş geçirmedim aslına bakarsanız. Bir Instagram sayfası açtım. Eşim vejetaryen. Ona neler yapabilirim diye mutfakta oynayama başladım ve Bodrum Veggie Kitchen doğdu.

Oraya tekrar döneceğiz. Önce mesleğinizle ilgili birkaç sorum var. Bir genel cerrah neler yapar? Sizi hangi hastalar arar?

Genel cerrahinin ilgi alanı; tiroidden başlar, meme, yemek borusu, mide, bağırsaklar, karaciğer, safrakesesi, fıtık, hemoroide kadar iner. Ben ağırlıklı olarak meme hastalıkları üzerine çalışıyorum ve sağlıklı meme muayenesi kontrolleri yapıyorum. Bir kadın kendi kendini nasıl muayene etmeli? Sağlıklı mememizi nasıl korumalıyız? Bu benim için çok önemli! Bunun dışında hemoroid, anal fissür, kıl dönmesi gibi hastalıklarda da muayenehanemi arayabilirler. Ayrıca “sağlıklı bir şekilde nasıl yaş alalım” arayışında olan kişiler de benim muayenehanemi arar. Çünkü ben tamamlayıcı tıp eğitimleri de alıyorum, özellikle anti-aging üzerine.

Öyle mi? Hangi eğitimler bunlar?

Şu anda sağlık bakanlığı sertifikalı olarak aldığım eğitim mezoterapi ve ozon tedavisi. Bunun yanı sıra enerji çalışmaları da yapıyorum. Ruh ve bedenin ayrılmayacağını düşünüyorum. Savaş döneminde feci yaralar almış insanlar geliyordu. Bir doktor olarak bir süre sonra karşımdakini insan olarak bile göremiyordum. Oysa ki karşındaki bir insan ve içinde inanılmaz şeyler yaşıyor. Tedavi uyguluyorsun ama bu o insana tam bir mutluluk getirmiyor.

Bir tıp doktorunun böylesi bir bakış açısına nasıl geldiğini merak ettim. 

2009 yılında benim hayatımda bir kırılma noktası oldu. O zamana kadar öfkeli bir insandım. Ve hayatta başka kapılar da olması gerekiyor diye bir takım arayışlara girdim. Bu sırada harika bir yol gösterici ile çalışmaya başladım. Meditasyon ve nefes teknikleri üzerine… Zaman içinde bakış açımın değiştiğini farkettim.  İstediklerimin tıkır tıkır önüme geldiğini gördüm. Sınırdayım, 20 km ilerde başka bir ülkenin ışıkları var. Bir çok mahrumiyet içindeyim. Ve hayal ediyorum: “Deniz kenarında yaşamak istiyorum” diyordum mesela. Evlenmek istemiyordum ama hayatıma giren kişide olması gereken özellikleri yazmıştım bir kenara. Ve değişmeye başladığımda istediğim her şey bir bir gerçekleşti.

O harika yol gösterici kim?

Bir kitap okudum ve hayatım değişti derler ya, aynen öyle oldu. Evrenden Torpilim Var. Aykut Oğut’un kitabını okudum. Kitabı bitirir bitirmez, bir mail attım. Hemen ardından Esra Banguoğlu Oğut ile Skype üzerinden çalışmaya başladık. Ben Iğdır’daydım, o Los Angeles’ta. Sadece nefes ve meditasyonla 22 kilo verdim. Bunu yapabiliyorsam yani kendi psikolojimi şekillendirebiliyorsam bambaşka şeyler de olabilir dedim. Şu anda da bir yandan muayenehaneyi devam ettiriyorum diğer yandan da dediğim gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp eğitimleri alıyorum. Bu eğitimlerden edindiğim bilgileri burada hastalarımla paylaşıyorum.

Bodrum’da sağlık sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Buraya gelen yerli yabancı turistlere bakış açımız daha süreklilik arz eden tarzda olmalı diye düşünüyorum. Birisi buraya tatile gelirken içi rahat olmalı. Zira donanım bakımından Türkiye standartlarının üzerinde kuruluşlar var Bodrum’da. Yetişmiş eleman bakımından da bence hiç bir sıkıntı yok. Burada güveni ve kalıcılığı tesis etmek gerekiyor sadece. 

Siz ameliyatlarınızı nerede yapıyorsunuz? 

Muğla ili sınırlarındaki tüm özel hastanelerde ameliyat yapabiliyorum. Hasta nereyi tercih ederse o hastanede…

Şimdi de Bodrum Veggie Kitchen’ı anlatın biraz. Eşiniz vejetaryen, peki ya siz?

Ben de açıkçası bu süreçte eti özlemediğimi farkettim! Şöyle oldu aslında: Ben hep yalnız yaşadım, 39 yaşında evlendim, şehir değiştirdim ve işim yoktu. Birkaç stres faktörünü bir arada barındıran bir olay bu! Eşim de heralde bu süreçte ona sarmayayım diye böyle bir şey önerdi bana. Hatta 100 günde 100 tarif paylaşmayı hedefleyerek başladık. Hakikaten öyle de oldu. Zaten kış dönemiydi ve sebze boldu. Sonra; birkaç takipçimden catering için istek geldi. Vaktim oldukça onlara da yardımcı oldum. Ben güneydoğu mutfağı ile büyüdüm, dolayısıyla bizde et ön plandaydı ama şimdi vejetaryen içli köfte bile yapıyorum ve harika oluyor!

Stresli bir işiniz var. Nasıl deşarj oluyorsunuz? 

Televizyonsuz yaşıyorum ve bunu herkese şiddetle tavsiye ediyorum. 15 günde bir film izliyorum, o kadar. Büyük bir kütüphanemiz ve 2 kedimiz var. Kedilerle, kitaplarla hayatımız geçiyor. Kışın Bodrum’daki kültürel etkinlikler de hiç fena değil, onlara katılmaya çalışıyorum. Ha, bir de unutmadan; goblen yapıyorum. O da beni çok mutlu ediyor.

Bodrum’un olmazsa olmazı ne size göre?

Kediler, begonviller ve deniz!

Çok teşekkür ederiz. Size nasıl ulaşabilir okurlarımız?

Ben de teşekkür ederim. Telefon numaralarımdan ulaşabilirler: 0532 670 5521 ve 0535 022 3460.

  

Diğer Röportajlar..
53
Yukarı Çık