İlknur Akbulut // Kuaför
23 Aralık 2023

Kendine de salonuna da hiç durmadan yatırım yapan, minicik bir dokunuşla büyük değişimler yaratan; başarılarına, ödüllerine sürekli yenilerini ekleyen Kuaför İlknur Akbulut’la bir tür sene sonu değerlendirmesi yaptık.
Saç tararken ben o saçların nefes aldığını hissediyorum. Aslına bakarsan, kuaförlüğü meslek gibi de görmüyorum. Bir tür meditasyon benim için...

Seninle ilk röportajımızı tam da 4 sene önce bugün yapmışız… Hadi minik bir tarih değerlendirmesi yapalım. Nasıl geçti Bodrum’daki yılların? 

Umduğumun fazlasını buldum diyebilirim. Bu kadarını tahmin etmiyordum. Çok güzel insanlarla tanıştım, resmen dünya ekonomisine yön verenler insanların saçlarına dokundum ve daha önemlisi o faslı geçip pek çoğuyla aile gibi olduk. Bodrum benim için çok güzel, çok avantajlı bir lokasyon oldu.

Tokat’tan çıkıp İstanbul’a da gidebilirdin… Hiç düşünüyor musun Bodrum dışında bir seçim yapsaydın neler olurdu diye? 

Ben kendimi hiç büyükşehirlerde hayal etmedim. Küçük yerler ruhumu besliyor. Mesela şimdilerde pek çok yerden şubeleşme teklifleri geliyor ama ben İlknur Akbulut markasının butik kalmasını tercih ediyorum. Büyümek, bir sürü yerde salon açmak bana göre değil. Büyükşehir profili farklı. Her kuaförün dinamiği farklı aslında ve bence Bodrum benim kariyerim için en doğru seçim oldu.

Bol bol geziyorsun ve Instagram’da aktif olduğun için bizler de seninle birlikte dolanıyoruz aslında… Bu, eminim seni mesleki olarak da besliyordur. En son hangi ülke seni etkiledi? 

Evet, çok ülke gördüm. Biliyorsun 4 yıl Londra’da eğitim aldım ben. Hala her yıl oraya gitmeye ve senelik koleksiyon eğitimi almaya devam ediyorum öncelikle. Bir sonraki senenin saç trendlerini öğrendiğimiz bir eğitim bu. Kesim modelleri ve renkler üzerine söyleşiler oluyor; defileler, workshop’lar yapılıyor. Bunun dışında da fırsat buldukça farklı kültürleri keşfetmek için seyahat ediyorum. Aslında bir yere gitmesem bile bu merak bende hep var. Saç keserken mesela misafirimle sohbet ederken, onun hikayesini dinlemek de beni çok besliyor. Soruna dönecek olursam; beni son zamanlarda en çok besleyen yerler Küba ve Tulum oldu. Küba’daki o şahane renkler, insanların yoksulluğun arasında sanata ve eğlenceye o denli değer vermeleri… Bunlar beni çok etkiledi. Bodrum’daki misafir profilim de işte böyle rengarenk… O yüzden burası da beni besliyor.

Salonun iç mimarisi yakın zamanda değişti. Bundan da bahsetmek ister misin? 

Tabii, isterim. Biz buraya ilk geldiğimizde, önceki dükkanın dekorasyonuna hiç dokunmamıştık. Ama artık biraz kendimizi yansıtma vaktimiz gelmişti. Daha yalın ve daha bize benzer bir tasarım hayal ettik. Arkadaşım Mimar Didem Ökten işe el attı. Ben hiç karışmadım. O zaten beni çok iyi anladı ve böyle yalın, minimal, yumuşak tonlarda bir salon yaptı.

Ben zaten burayı hiçbir zaman sadece bir kuaför salonu olarak görmedim. Bir iyileşme mekanı aslında burası ve yeni makyajı bunu daha da çok ön plana çıkarmış… 

Çok mutlulukla çalışıyorum ben, sanırım bu enerji her yere yansıyor. İnsanlar buraya değişim için geliyor ve en önemlisi gerçekten anlaşılmak istiyor. Burada hep duygular ön plandadır. Saç tararken ben o saçların nefes aldığını hissediyorum. Aslına bakarsan, kuaförlüğü meslek gibi de görmüyorum. Bir tür meditasyon benim için... Muhtemelen bu duyguların ve enerjinin ortaya çıkardığı sinerji sana bunu hissettiriyor.

Bir de galiba ekibinin sağlam olması… 

Evet, çok haklısın. Ekipten de bahsetmeden geçmeyelim. Eşim Fatih benim en büyük şansım. Sonuçta burası bir işletme ve yapılması gereken pek çok prosedürel iş var. Fatih bunların hepsini sırtlanmış vaziyette. Onun dışında coloristimiz Erhan Kara, A plus salonlara eğitim veren bir profesyonel. Mesut Yalçınkaya ise İstanbul Ortaköy’deki Tony & Guy’ın sahibiydi. Bodrum’a yerleşti ve artık o da bizimle çalışıyor. Aynı salonda hizmet verdiklerinle aynı frekansta olmak çok kıymetli bizim işimizde. Ben kesimi yaptıktan sonra onlar renklendirmesini kolaylıkla yapabiliyorlar ve bu uyum tabii ki misafirimizin de buradan mutlu ayrılmasını sağlıyor.  Ayrıca, şu an çekirdekten yetiştirdiğimiz 8 tane asistanımız var. Burası tabiri caizse bir akademi de... Her gün eğitim alıyorlar. Kendi filizlerini açmaları için büyük bir avantaja sahipler.

İlknur, bence sen sadece bir saç tasarımcısı değilsin. Evet, o konudaki kabiliyetin tartışılmaz ama bunun yanı sıra iyi bir insan sarrafısın ve daha önemlisi kapını çalan insana esenlik veriyorsun… Nasıl beceriyorsun bunu? 

Mesleğe yatırım yapmadan olmuyor açıkçası. Kuaförüm ben, makasıma yatırım yapmalıyım… Sırf bunun için yurt dışına gidip araştırma yapıyorum. Eğtimlerde gözümü dört açıyorum, misafirime daha iyisini nasıl sunabilirim diye. Bir laf vardır ya; “alet işler, el övünür”diye. Buna kalpten inanıyorum. Aletler bizim her şeyimiz. Kötü bir makasla saç kesemezsin. Uygun olmayan bir tarağı misafirinin saçında deneyemezsin. Herhalde bu tip detaylara önem vermem ve onların isteklerini iyi anlayabilmem sayesinde mutlu ayrılıyor buradan insanlar.

Peki, hazır seni yakalamışken önümüzdeki senenin trendlerini de öğrenelim isteriz. 

2024’te sıcak tonlar göreceğiz. Kızıllar, bakırlar, sıcak tonlamalar ön planda. 3-4 tonun bir arada kullanıldığı renkler çok tercih edilecek çünkü aslında işin doğasında bu var.  Çocukların saçlarına bakın, asla tek bir renk göremezsiniz… Biz de bu sene bu doğallığa geri dönüyoruz. Kesimlerde “butterfly” kesim diye tabir ettiğimiz katlı kesimler, kâküller öne çıkıyor. Düz kesimlerde aslan yelesi, bob kesim ve öne doğru uzun tarz yine bu sene de var. Aslında bu trendlerin hepsi seneler içinde güncellenerek tekrar tekrar kaşımıza çıkıyor.

Gelelim son soruya! Bodrum’da hala seninle tanışmayanlar varsa; onlara nasıl seslenmek istersin? Bu kapıdan içeri girince neler oluyor? 

Yaz kış burada yaşayanlara daha az dokunuyorum, genellikle şehirlerde yaşayanlar Bodrum’a geldiğinde misafirim oluyor. Ama Bodrumlularla da buluşmayı, paylaşmayı çok isterim. Şöyle söyleyeyim: Güzel zaman geçirmek isterlerse buyursunlar, gelsinler. Saçlar en özel aksesuarımız, iyi bir değişim için biz hazırırız. Hatta eğer Yalıkavak’ı uzak buluyorlarsa 30 Aralık’ta Aktur Arasta’daki yılbaşı partisinde olacağız ekip olarak. Belki oraya gelirler, orada tanışırız. Herkesi bekliyoruz.  

Diğer Röportajlar..
85


Yukarı Çık