İlk Bodrumlu röportajımızı seninle yapıyoruz. Girişi sen yapar mısın?
Tabii! 1986 Bodrum doğumluyum. Liseyi İzmir’de, üniversiteyi de Aydın’da okudum. Küçük yaşlarımdan beri profesyonel atlet olarak müsabakalarda yarışıyorum. Wellness ve ikinci kademe atletizm antrenörüyüm. Bir süredir aqua running (suda koşu) antrenörlüğü yapıyorum. Ayrıca karada da öğrencilerim var hatta çocuk gruplarını da çalıştırıyorum.
Atlet olduğunuz zaman belli bir mesafede antrenman yapmanız gerekiyor. Bu da aslında kemiklere, eklemlere yük bindiriyor. Ben de yoğun yarış dönemlerinin birinde, hırsla kendimi biraz fazla zorladım ve kaval kemiğimde bir stres kırığı oluştu.
Nedir stres kırığı?
Kaval kemiğinde oluşan ve çok yüklenmeden kaynaklanan ufak kırıklar… Umursamayıp, antrenmanlara devam ederseniz kemikte gerçek kırık oluşabilir. Oluşan ödemle de birlikte, oldukça ağrılı, üzerine basması gittikçe zorlaşan ve tabii ki antrenman yapmayı neredeyse imkansız hale getiren bir rahatsızlıktan söz ediyorum. Bu dönemde performans kaybetmekten korkuyordum, kilo almak istemiyordum, canım çok yanıyordu. Doktorum yüzme önermişti ama Amerika’daki koşu antrenörüm bana hemen suda koşu antrenmanları yapmamı söyledi. Ve 2 ay içinde performansım üst düzeye çıktı! Çok daha güçlü bir şekilde geri döndüm.
Suda koşuyla tanışman bu şekilde oldu, peki işi profesyonelliğe dökmeye nasıl karar verdin?
İngiltere’de aldığım eğitim sonucunda karar verdim aslında. Eğitmenimin de hikayesi son derece ilginç: Böbrek yetmezliği sebebiyle tek bacağını kaybediyor ve ondan sonra aqua running üzerine yoğunlaşıyor. Özel bir koşu kıyafeti tasarlamış. Bu kıyafetle ampute takımlarını da çalıştırıyor. Her yaştan her birey bu sistemle çalışabiliyor. Kendisinden aldığım eğitimi karadaki koşma prensiplerine uyarlayarak, tamamen kendime özgü ve tarafımdan planlanan bir aqua running teknik ve taktik sistemi yarattım. Bu sisteme göre de antrenmanlarımı oluşturuyorum. STA (Swimming Teachers Assosiation) tarafından akredite olan uluslararası bir lisansım var. Bunu da yaklaşık 4 yıldır öğrencilerime aktarıyorum. Benhur Oncel’s Aqua Running patentli markam ile bu işi ülkemizde ilk ve tek yapan kişi olmanın gururunu yaşıyorum.
Sen tek başına mısın?
1,5 yıl önce Herkes İçin Spor Federasyonu’na (HİS) başvuru yaptım. Suda koşunun HİS’e çok uygun bir brans olduğunu düşünerek başkana sunum yaptım ve bir sertifika programı hazırladık. İlk katılımımızı da Muğla Üniversite’sinde gerçekleştirdik. Orada da katılımcılar eğitimlerini aldı ve öğrencileri ile çalışmaya başladılar. Ancak profesyonel ve hoca olarak bu aktivitenin şimdilik ülkemizdeki tek temsilcisi benim. Zamanla antrenörlük vermek için programlar oluşturmayı düşünüyorum.
Senin aslında bir amacın da bu branşı yaygınlaştırmak, öyle mi?
Kesinlikle öyle.
Aqua Runnig’in suda yapılan diğer egzersiz türlerinden ne farkı var?
Aqua Running’de antrenman prensibi var. Özel bir malzeme kullanıyoruz ve derin su kullanıyoruz. Kesinlikle öğrencinin ayakları yere değmiyor. Suda yapılan diğer cimnastik hareketlerinde ayaklar yere değer ve genellikle sünger gibi destek malzemeler kullanılır. Biz koşu prensibini suya uyarlayarak, kişiye özel programlar dahilinde çalıştırıyoruz. Nabız ve kişinin dayanıklılığı baz alınarak hazırlanıyor program. Ve her 10 derste bir kişinin ne kadar geliştiğini, bazı dayanıklılık testleriyle öğrencimize söylüyoruz.
Birebir çalışmak şart mı?
Evet. Çok teknik bir branş çünkü. Kişi eğer çok fazla öne eğilirse, kol ve bacaklarını yeterli kullanamadığı için hareket yüzmeye giriyor. Ancak bu konuda antrenör oldukça kısıtlı ülkemizde. Bodrum dışında yaşayanlardan “Ben nasıl yapacağım?” diye soran olacaktır. Şunu önerebilirim: Bir aqua belt edinip, karadaki yürüme ve koşma hareketini taklit edebilirler havuzda. Bu bile çok fayda sağlayacaktır eminim.
Kimler yararlanabilir Aqua Run antrenmanından?
“Farklı bir aktivite yapmak istiyorum” diyen herkes! Ama daha spesifik olmak gerekirse; kilo vermek isteyenler, diz ağrısı, kronik ağrı sendromu ya da kireçlenmesi olanlar, sakatlanmış sporcular, kas kuvvetlenmesine ihtiyacı olanlar, yaş almış bireyler, 5 yaş itibariyle çocuklar… Karada aktivite yapamayanlar, spor disiplini olmayanlar ya da ağrılarından dolayı spor yapmak istemeyenlere aqua runnig’i şiddetle tavsiye ediyorum. Kişi 100 kiloyla 10 kiloymuş gibi egzersiz yapıyor. Bu da eklemlerine yük bindirmediği için onu oldukça rahatlatıyor. Aqua Runnig’de spor sonrası kas ağrısı da olmuyor.
Peki ama bu akıllara; kaslar yeteri kadar çalışmıyor mu diye bir soru getirebilir…
Tam tersi! Karada yapılan egzersizden iki kat daha etkili diyebilirim. Hem kalori harcamada, hem de kas gelişiminde… Karada yürüme 1 dakikada 8,5 kalori yaktırırken; suda yürüme 11,5 kalori ile başlıyor. Bunu 60 dakika diye düşünürsek, kişinin metabolizması da bağlı olarak 500 kalori ile 1000 kalori arasında bir kalori yakabilecektir.
Dersler nasıl geçiyor?
Her ders farklı tempolarda, farklı hareketlerle antrenman yapıyoruz. Öğrencilerimin hemen hepsi çok memnunlar ve zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlar. Her yaştan, her birey yapabildiği için 10 kişiye kadar grup dersleri de ayarlayabiliyoruz. Fiziksel hareket özgürlüğü sağladığı için, günlük aktivitelerinizi de daha rahat yapmanızı sağlıyor. Dersler 4 bölümden oluşuyor. Isınma, koşu temelli ana antrenman; farklı kol & bacak çekme yöntemleriyle, kuvvet ve soğuma. 60 dakika boyunca suyun içinde oluyoruz. Ben haftada minimum 3 gün yapılmasını öneriyorum.
Çocuklara da tavsiye ediyor musun?
Elbette. Gelişim çağındaki obezite ile savaşanlar, anksiyete sorunu olanlar, stres altında sınava hazırlanan çocuklara özellikle tavsiye ediyorum. Şöyle söyleyeyim: Karada aldığı darbeyi suda unutturmak isteyen herkesle buluşmak isterim!
Son olarak, seni nerede bulabilirler?
Bardakçı’da bulunan Salmakis Resort & Spa Center’da bulabilirler. Müthiş ve son derece temiz bir merkez. Havuz bakımlı ve kışın sıcak. Denizde ya da kendi havuzunda çalışmak isteyen öğrencilerim de var. Instagram hesabımı aktif şekilde kullanıyorum. Benimle sosyal medya üzerinden iletişime geçebilirler. Hakkımda daha çok bilgi almak isteyenler de web siteme göz atabilir. Herkese sağlık ve hareket dolu günler diliyorum.