Ayça Kubat // Web Tasarımcı & Dernek Başkanı
01 Nisan 2016

Çok değil, bundan 5-6 ay önce Bodrum’da İnsanca Yaşam isimli bir dernek kuruldu. Amaçları mültecilere ve bu bölgede yardıma muhtaç olan herkese ulaşabilmek. Dernek başkanı Ayça Kubat hem neler yaptıklarını hem de kendi Bodrum hikayesini anlatıyor.
Politikadan ve dinden uzak tamamen insani yardım ve dayanışma amaçlı bir derneğiz. Bunu korumak için çaba sarfediyoruz.

Bu röportaj için öncelikle ablana teşekkür edelim. (Merak eden bir önceki Aybala Akıl röportajına tıklasın.) Seninle röportaj yapma fikrini o verdi. Neden seni tanımamız gerektiğini düşünmüştür dersin?

Şu an sosyal farkındalık üzerine kanayan bir yara var Bodrum’da ve ben bu oluşumun içindeyim. Herkes merak ediyor ve dahil olmak istiyor. Ben anlatırsam daha çok kişiye ulaşırız diye düşünmüştür mutlaka. Kardeşi olduğum için değildir yani!

  • O oluşuma ve Bodrum için yaptıklarına 2-3 soru sonra geleceğim. Önce seni tanıyalım, nereden geldin? 
  • İstanbul’da yaşıyordum. Halen gidip geliyorum aslında.

  • Kaç yaşındasın?
  • 33

  • Bodrum’la ilişkin nasıl başladı?
  • Annemin ve büyük ablamın buraya yerleşmesi üzerine geldim. O sırada da bir kaza geçirdim ve İstanbul’da yaşamak zor olmaya başladı benim için. Bacağımda bir sakatlık var. Bir süre bahar ve yaz aylarında Bodrum’da, kışın da İstanbul’da kalacak şekilde devam ettim ama bu sene temelli geldim. Çünkü Bodrum’da İnsanca Yaşam derneğini kurdum. Zaten Bodrum’u çok çok seviyorum.

Peki, derneğe gelelim. Bu oluşumu başlatmana ne vesile oldu? 

Geçen yaz Bodrum’da mülteciler bir anda artınca ve ne kadar zor durumda olduklarını görünce bir şeyler yapmak gerektiğini düşündük. Giysi falan toplayıp dağıttık. Bir çırpınıştı bu adeta. Kimse birbirini tanımıyordu. Sonrasında baktık bu iş iyi bir yöne gidiyor.

Nasıl bir araya geldiniz ki? 

İlk başlangıcında ben yoktum! Yoga hocam Facebook’ta bir gruba ekledi beni. Bir anda kendimi içinde buldum. Sonra bu işi daha düzenli yapmak istediğimiz için dernek olmaya karar verdik. Dernek olurken de uzun ömürlü düşündük. Dedik ki sadece mültecilere değil bu bölgede yaşayan ve ihtiyacı olan herkese yardım götürelim.

Harika proje. Peki neler yaptınız, yapıyorsunuz? 

Özellikle sosyal alanda farkındalığın artması için projeler üretiyoruz. Biz derneği 23 Ekim’de kurduk. Arkasından hemen bir çalıştay düzenledik. Bodrum’da bu alanda çalışan bütün dernekleri, belediyeyi, kaymakamlığı, sahil güvenliği davet ettik. Bu toplantıdan, daha koordineli bir şekilde çalışma kararı çıktı. Tek bir merkezden kriz yönetilsin dendi. Neler yapıyoruz; çevre illerdeki kamplara yardım götürüyoruz. Şimdiye kadar 5 kamyon götürdük. Bodrum’daki ihtiyaç sahibi aileler bize ulaşıyor, onlara yardım ediyoruz. Şimdi mesela önümüzdeki aylarda yakın köylerdeki çocuklarla sanatsal atölye çalışmaları yapacağız. Onun dışında ilk yardım eğitimleri yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’ne Bodrum’da biz ev sahipliği yaptık. İnşallah seneye de biz yapmak istiyoruz.

Kaç üyeniz var? 

50’ye yaklaştık ama işin ucundan tutan 100-150 kişi var.

Nasıl çalışıyorsunuz, sistem ne? 

Ekipler kurduk. Gelen kişilere diyoruz ki “bakın, biz şunları şunları yapıyoruz, siz hangi konuda verimli olabilirsiniz?” Bu iyi işleyen bir sistem. Herkes kendini nasıl iyi hissediyorsa, o şekilde daha çok yardımcı olabiliyor çünkü.

Nasıl gönüllü olunur Bodrum’da İnsanca Yaşam Derneği’ne? 

Çok kolay. Web sitemizde bir form var, detaylı bir form. Onu doldurmaları kafi. Sadece şunu belirtmek istiyorum: Politikadan ve dinden uzak tamamen insani yardım ve dayanışma amaçlı bir derneğiz. Bunu korumak için çaba sarfediyoruz.

Bir de Tandem toplantılarınız var, çok enteresan geliyor bana!

Evet, herkes bildiği ana dilde öğretmen oluyor. Bilmek istediği dilde de öğrenci oluyor. İlk 45 dakika öğretiyorsun, ikinci 45 dakika öğreniyorsun. Pratik lisan öğrenme kursu mantığında ve ücretsiz. Dünyada çok etkili olduğu görülmüş bu yöntemin. Hem yeni arkadaş ediniyorsunuz hem de yeni bir dil ve kültür öğreniyorsunuz. Gelenler memnun.

Nerede oluyor bu buluşmalar?

Rüzgarlı Bahçe’de, Ortakent’te.  

Dernek dışında da bir şeyle uğraşıyor olmalısın. Nasıl para kazanıyorsun?

Web tasarımcısıyım, freelance çalışıyorum. Ekonomi eğitimi aldım ama hiç mesleğimi yapmadım, sevmedim. Mezun olduktan sonra dans kostümleri yaptığım bir atölye açtım kendime. Bir süre müzik menajerliği yaptım. Sonra da web tasarımına başladım. Üretken biriyim, aslında bu saydıklarımın hemen hepsini hala devam ettiriyorum. Bileklik yapıp onu bir markaya dönüştürerek mağazalara satıyorum mesela… Bir yandan halı yapıp internetten satıyorum.

Ne çok şey!

Evet. Benim hiç bir zaman “tam zamanlı çalışayım, para kazanayım” gibi bir hedefim olmadı. Zaten bacağımın sakatlığı da çok müsade etmiyor. Öyle olunca “ağırdan alıp ihtiyacım kadar parayı kazanayım, geri kalan zamanda da stresten uzak yaşayayım” derdindeyim.

Bodrum’da neler yaparsın? İş güç dışında… 

Şu sıralar dernek işleri tüm vaktimi alıyor. Kefi’yi, Meltem’i, Rüzgarlı Bahçe’yi seviyorum. Yahşi’de olmaktan mutluyum.

Hiç değişmesini istemediğin ne var? 

Yahşi aynen böyle kalsın. Görünen o ki epey bozulacak ve ben bundan korkuyorum açıkçası. O zaman bir daha gitmek isteyeceğiz. 

Peki, Bodrum’da tek bir şeyi değiştirme şansın olsaydı bu ne olurdu?

Yazın İstanbul’un trafiğinin, kaosunun buraya gelmesini değiştirmek isterdim. Anında strese sokuyor insanı.

Okuyucular sana nasıl ulaşabilir Ayça?

Dernekten. Yahşi’deki Oyder binasını ortak ofis olarak kullanıyoruz. Buraya gelebilirler. Ayrıca derneğin sosyal medya hesapları aktif, oradan da iletişime geçebiliriz.


Yukarı Çık